Türkiye’nin En Gözde Şirketleri
Öncelikler değişiyor, çalışanlar da şirketler de dönüşüyor. İş dünyasının yeni dinamikleri şirketleri bambaşka bir rekabet alanına taşıyor. 76322 üniversite öğrencisi ve 24514 genç profesyonelin katılımıyla belirlenen Türkiye’nin en gözde 100 şirketi, kariyer yolculuklarının başında yer alanların kalbine ve hayallerine girebilmek için yarışıyor. Gençler kariyer hayallerini süsleyen bu şirketlerden beklentilerini, şirketler ise en gözde olmanın sırrını açıkladı.
“Bu markanın sevilmesinin bir nedeni var. Çünkü insanları dışlamak toplumumuzda olan bir şey.” Bu sözler bir dönemin seçkin perakende giyim markasının eski işe alım uzmanlarından birine ait. Yakın zamanda Netflix’te yayınlanan “White Hot: The Rise & Fall of Abercrombie & Fitch” adlı belgesel, markanın yükselişi kadar tartışmalı şirket kültürüyle hızlı düşüşünü de ele alıyor. Son yıllarda özellikle Silikon Vadisi’nin teknoloji devleri ile hayatımıza giren ancak Abercrombie örneğinde olduğu gibi aslında uzun yıllardır farklı sektörlerde örnekleri yaşanan, çalışanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratan şirket kültürünün günümüzde bir adı var: Toksik şirket kültürü.
Sürekli negatif enerji yayan, karşısındaki kişiyi kötü hissettiren ve hatta istismara varan tutumlar sergileyen insanlar için bir sıfat olarak kullanılan toksik, kısa sürede kurumsal jargona dahil olarak şirketler için de kullanılmaya başlandı. Öyle ki, Google aramalarında son 12 ayda ‘toksik şirket kültürü’ aramaları yüzde 233 oranında arttı. Taşıdığı itibar riski ile kısa sürede şirketlerin İnsan Kaynakları departmanlarının gündemindeki yerini alan bu kavram, çalışanların şirketlerden beklentilerinin değişiminin de önemli bir göstergesi sayılıyor. Zira önceki yıllarda kariyer fırsatları ve maddi olanaklar çalışanların bir numaralı öncelikleri arasında yer alırken, pandemi sonrası ‘Büyük İstifa’ dalgasının da etkisiyle şirket kültürü, çalışma ortamı, mesai koşulları gibi unsurlar küresel çapta çalışanların kararlarında daha belirleyici olmaya başladı.
Gözde şirketlerin deneyim yolculuğu
Hal böyleyken “deneyim”, iş dünyasında standartları değiştiren ve kuralları olumlu yönde yeniden yazan bir trend olarak öne çıkıyor. 90’lı yıllarda hayatlarımıza giren müşteri deneyimi kavramı ile birlikte şirketler, bu jargona oldukça aşina aslında. Çalışan Deneyimi çok yeni bir kavram olmasa da popüler İK kültürü ve pratiğinde kendine yer edinmesi 2010’lu yıllarda gerçekleşti. Çalışan deneyimi nedir, nasıl olmalıdır? Tüm bu soruları profesyoneller ve uzmanlar tartışmaya daha yeni başlamışken, Y ve Z kuşakları ardı ardına iş gücüne katıldı ve bu durum iş dünyasındaki tüm hesapları baştan sona değiştirdi. Personalar tanımlandı; şirketler yeni çalışan profillerini tanırken, yeni çalışanlar ise şirketlerden beklentilerini diğer kuşaklardan farklı bir şekilde ortaya koymaya başladı. Deneyim kaslarını güçlendirmeyi hedefleyen şirketler, değişen çalışan beklentileriyle uyumlu olarak ‘çalışan deneyimi’ni merkeze alan uygulama ve IK politikaları geliştirmeye odaklandılar. Başarılı çalışan deneyimi yaratanlar ise en çok tercih edilenler oldu. Bunu kimler mi söylüyor? Elbette gençler!
Türkiye’yi “işveren markası” kavramıyla 2007 yılında tanıştıran alanının öncüsü Realta Danışmanlık tarafından geliştirilen ve 3İK Marka İletişimi Ajansı ile ortak yürütülen “En Gözde Şirketler” araştırması, her yıl olduğu gibi bu yıl da şirketlerin kurum kültüründen kişisel gelişime yaptıkları yatırıma kadar birçok alanda değerlendiren sorularla, üniversite öğrencilerinin ve genç profesyonellerin en çok çalışmak istedikleri şirketleri ve sebeplerini belirledi. Bu yıl 14. kez gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’nin iki başarılı girişimi ve ilk decacorn’ları Trendyol ve Getir de yer alırken, kamu sektörü Aselsan, Tusaş, Havelsan gibi şirketleriyle ön plana çıktı. Araştırmanın zirvesindeki şirketlerden bazılarına gençlerin ilgisini, şirket olarak sundukları fırsatları ve tavsiyelerini sorduk:
ŞİRKETLERE SORDUK:
Yeni mezunları ve genç profesyonelleri en çok cezbeden özelliğiniz nedir?
Öğrenci (kısa/uzun dönemli staj, proje çalışması vb.) ve yeni mezun (MT, şube/genel müdürlük, vb.) programlarınız var mı?
İş hayatına daha iyi hazırlanmaları için üniversite öğrencilerine ve genç profesyonellere sizin şahsi tavsiyeleriniz nelerdir?
QNB Finansbank
İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar
- Çalışan Deneyimi aslında iş yerinde değil, kurum ile adayın karşılaştığı ilk yerde başlıyor. Bu çerçevede Finans UP, Career, Audit Pro, Finans Pro, Finans 101 markalarımızla beraber öğrencilerle kurumu ortak noktada buluşturuyoruz. İnsan Kaynakları olarak; sadece kariyer odaklı değil “hayat” odaklı da düşünüyoruz. Her sürecimizi potansiyel çalışanlarımız olan adaylarımız ve mevcut çalışanlarımızın yani Finansçıların görüşünü alarak, araştırmalar, workshoplar yaparak, onlara maksimum faydayı sağlayacak şekilde tasarlıyoruz.
Verimliliği artıran araç ve teknolojileri, çalışanların en iyi performanslarını sergilemesini sağlayan eğitimleri dikkate alan bir çalışan deneyimi yaratmak amacıyla stratejiler geliştiriyoruz. “Finansçı’yı Tanı, Finansçı’yı Dinle” felsefesiyle ilerliyoruz ve tüm çalışanlarımızla aramızdaki ilişkiyi daha iyi ve sağlam kılmayı hedefliyoruz. Ne kadar tanırsak aramızdaki bağ da o ölçüde gelişir diye düşünüyoruz. Bu kapsamda da projelerimizi ve uygulamalarımızı üç ana hedefimiz doğrultusunda gerçekleştiriyoruz; sürdürebilir olmak, çalışan bağlılığı ve memnuniyetinin etkisini artırmak, çalışanlarımızın liderlik ve teknik gelişimlerine sürekli yatırım yapmak.
- 2013 yılında İngiltere’nin en büyük iş ödüllerinden olan Awards Intelligence’ta Fark Yaratan İK Uygulaması kategorisinde Global Business Excellence Awards ödülüne layık görülen Finans Up Kariyer Kulübü ile gençlerin hayatlarını ve kariyerlerini şekillendirmelerine 2010 yılı itibariyle aktif olarak devam ediyoruz. Diğer bir markamız Career’da ise bu sene “Ne İstemediğimi Biliyorum” sloganıyla öğrencilerle buluşmaya karar verdik. Öğrencilerin geleceğini tasarlaması, tasarlarken ne istediğinden ziyade ne istemediklerini bulması sağlanırken sistem düşüncesi felsefesi ile bu çalışmalar birleştiriliyor. Finans Audit PRO markası 2015 yılında “Bankacılık Kariyerine En Profesyonel Başlangıç” mottosuyla, işe alım sürecinin 3. adımı olarak hayata geçirdik. 2016 yılı itibarıyla Finans Audit PRO işe alım süreci olmaktan çıkarıp, Teftiş Birimi’ne alımların gerçekleştirildiği bir işe alım programına dönüştürdük.
Staj programının, öğrencilerin iş hayatını, sektörü, yapılan işi daha yakından tanımaları ve farklı eğitimlerle kendilerini donatmaları şeklinde ilerleyen bir süreç olmasının gerekliliğinden yola çıkılarak QNB Finansbank’ta öğrencilerin beklentilerine göre farklılaştırılmış iki adet staj programı hazırladık. Finans Pro ile genel müdürlük stajı, Finans 101 ile şube stajını deneyimleyen öğrencilerimiz kariyerleri için güzel bir adım atmış oldu. Öğrencilerin QNB Finansbank birimlerini, yöneticilerini ve MT kadrolarında çalışanları tanımalarına yönelik Days@QNB Finansbank ve Days@QNB Finansbank Junior etkinlikleri düzenledik.
Startup’ların, bankacılık eko sisteminin gelişmesi için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. QNBEYOND olarak startup’lara yatırım yapıyoruz. QNBEYOND, Silikon Vadisi havasında bir alan. QNBEYOND çatısı altında 4 tane inisiyatifimiz var. Birincisi burayı biz inovasyon laboratuvarı olarak kullanıyoruz. İkinci fonksiyonu iç inovasyon havuzu. İçeriden “Benim böyle bir fikrim var” diyorlar. O fikir değerlendirilip bir kısmı QNBEYOND uzmanları tarafından destekleniyor. En son aşamada ise bankanın üst yönetiminin jüri olarak yer aldığı bir düzende fikirler seçiliyor.
QNBEYOND ile ortak gerçekleştirilen QNBEYOND Ünidea Fikir Kampı Üniversite Projesini yapıyoruz. Fikri olan üniversite öğrencileri ilk aşamada değerlendirme/seçim sürecinin ardından seçilen fikirleri altı haftalık online Bootcamp sürecinde bu süreçte birbirinden güzel eğitimler ile QNBEYOND ekibiyle olgunlaştırıp Dragon’s sunumlarının ardından fikirlerin ödüllendirilmesiyle programımızı tamamlıyoruz.
- Yapacağınız işi sevin, 10 yıl sonra yataktan hevesle kalkıp gittiğiniz bir işiniz olsun. Bu istek zaten beraberinde başarıyı getirecektir! Her zaman kendinizi sorgulayın, bugün kendime katkı sağlamak için ne yaptım diye sorun mutlaka. Kendinizi iyi tanıyın! Kendinizi gerçek anlamda tanıdığınızda aldığınız kararlar, yapmaya karar verdiğiniz şeyler sizi mutluluğa taşır! Network ağınızı genişletin! Deneyim kazanın! Staj yapın, kulüplerde aktif rol alın, proje çalışmalarına katılın! Dünyayı yakından takip edin! Değişimi benimseyin e ve uygulamaya geçin! Hayalleriniz hedefiniz olsun! Fark edin, uygulayın, pekiştirin ve ilerleyin!
Mercedes-Benz Türk
Betül Çorbacıoğlu Yaprak – İnsan Kaynakları Direktörü
- İnsanı merkeze alan, güvene dayalı ve farklı fikirlerden beslenerek gelişen global bir çalışma ortamımız var. Çalışan odaklı kültürümüz, birbirini destekleyen bir ekibin parçası olma hissi, uluslararası çalışma ortamı, profesyonel gelişime verdiğimiz değer, iş kollarındaki çeşitliliğimiz, sunduğumuz sosyal imkanlar ve yan haklarla pozitif çalışan ve aday deneyimi hedefliyoruz. Ayrıca yıllardır sunduğumuz esnek çalışma ve uzaktan çalışma imkanlarımızla çalışanlarımızın iş-özel hayat dengesini korumalarına olanak sağlıyoruz.
Çalışma arkadaşlarımıza sunduğumuz eğitim ve gelişim olanaklarımızın, yeni mezunları en çok cezbeden özelliklerimizden biri olduğunu düşünüyorum. Şirket içinde ve dışında; kişisel gelişim, teknik eğitim, liderlik eğitimleri, konferanslar ve söyleşiler organize ediyoruz. Yabancı dil ve yüksek lisans eğitimlerine destek sağlıyoruz. Ayrıca, uluslararası çalışma ortamı da gençler için fark yaratan bir nokta.
Gençlerle kampüs etkinliklerinde bir araya geliyoruz. Sosyal medyada ve kariyer platformlarında Mercedes-Benz Türk dünyasından kesitler paylaşıyoruz. İşveren olarak da bizi yakından tanıyan gençlerin, gelişim fırsatlarımızın ve beklentilerinin sunduğumuz imkanlarla uyuştuğunu gördükçe aramıza katılma isteklerinin arttığını düşünüyorum.
- Öğrencilere yönelik programlarımızdan biri 2002 yılından bu yana ve sürekli geliştirerek yürüttüğümüz PEP (Professional Experience Program) Uzun Dönem Staj Programımız. PEP ile 4 yıllık üniversitelerin son sınıfındaki öğrenciler ile yüksek lisans öğrencilerine şirketimiz bünyesinde gerçek iş deneyimi sunuyor ve onlara 11 ay süren staj imkânı sağlıyoruz. Program kapsamında stajyerlerimizi eğitimler, vaka çalışmaları, mentorluk görüşmeleri, kariyer sohbetleri ve projeler gibi birçok faaliyetle yapılandırılmış bir programla destekliyoruz. Program sonunda işe alım oranlarımız oldukça yüksek. Yeni mezun işe alım ihtiyacımızı büyük oranda bu programdan sağlıyoruz. Şu anki mevcut ofis çalışanlarımızın 8’de 1’i, üniversite mezuniyetlerinden önce PEP programı ile aramıza kattığımız kişilerden oluşuyor. PEP ile bünyemize kattığımız çalışanlarımız arasında bugün çok sayıda yöneticimiz de bulunuyor.
“Summer Stars” yaz dönemi staj programımız ile üniversitelerin 3. ve 4. sınıflarındaki öğrencilere yaz dönemi boyunca şirketimizi tanıma, farklı eğitimlere katılma ve projeler geliştirme fırsatı sunuyoruz. Bunun yanı sıra yurt dışında okuyan genç yeteneklere sunduğumuz yurt dışı staj programımız var. Tüm bu üniversite staj imkânlarına ek olarak İstanbul ve Aksaray lokasyonlarımızda uzun dönem meslek ve teknik Anadolu lisesi stajı ile meslek yüksekokulu stajı imkanları da sunuyoruz.
Yıl boyunca öğrencilerle ve genç profesyonellerle kampüs etkinlikleri, mülakat simülasyonları, kariyer sohbetleri, mentorluk görüşmeleri ve fabrika gezileri gibi farklı aktivitelerde bir araya geliyoruz.
- Sevdikleri ve iyi yaptıkları, aynı zamanda dünyanın da ihtiyacı olan bir işte çalışmalarını tavsiye ederim. Japonlar buna ‘İkigai’ diyor. Yani yaşam amacını veya bir başka deyişle sabahları bireyi yataktan kaldıran şeyi keşfetmek. Bu unsurlar bir araya geldiğinde başarı da kaçınılmaz oluyor.
Öncelikle kişinin kendini tanıması ve güçlü yönlerini fark etmesi çok önemli. Bunun için de genç yeteneklere öncelikli tavsiyem; kariyer hayatlarına başlamadan önce üniversitede olabildiğince fazla imkândan faydalanmaları, bu zamanlarını hem eğlenebilecekleri hem de öğrenebilecekleri aktivite ve çalışmalarla zenginleştirmeleri olacaktır. Sosyal kulüp veya sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olmak, farklı staj deneyimleri, yurt dışı programlarına ve değişim programlarına katılım gibi faaliyetler kendilerini keşfetmeye fayda sağlayacaktır. Genç yeteneklerin kendine kattığı her şey hem iş başvurularında hem de kariyer hayatlarında onları bir adım öne geçirecektir. Bununla birlikte yenilikleri mutlaka takip etmeliler. Hızla gelişen teknoloji ve değişen iş dünyasında, gelişmeleri takip eden, öğrenme yeteneği güçlü ve iletişimi kuvvetli genç yeteneklerin daha başarılı olacaklarına inanıyorum.
TUSAŞ
- Şirketimizde çalışma arkadaşlarımıza sağladığımız birçok önemli kariyer ve yaşam ayrıcalığının yanı sıra en büyük cazibe noktamız, genç yeteneklerimize “Türkiye’nin Havacılık ve Uzay Geleceğini İnşa Etme” imkanını sunmamızdır. İlgili bölümlerden mezun olan genç yeteneklerimizin kariyer hayallerini Milli Muharip Uçak gibi Dünya çapındaki milli projelerimizle gerçekleştirebilecek olması, bizi en gözde şirketlerden biri konumuna taşıyor.
- Türk Havacılık Uzay Sanayii olarak, global çapta çığır açan bir stratejik yaklaşım ile hedef kitlemizi üniversiteli ve yeni mezunlarla sınırlamayıp ilkokul seviyesine kadar genişletilmiş bir yetenek kitlesi tanımıyla genç yetenek iletişimi gerçekleştiriyoruz. Bu bağlamda ilkokul-ortaokul ve lise kitleleri için segmente özel hazırladığımız Hürkuş 6-10, Hezarfen 11-14, Demirağ 15-18 modülleriyle gerçekleştirdiğimiz “Geleceğin Yetenekleri Programı” ile çocuk ve gençlerimize ilkokuldayken ulaşıp üniversite çağına kadar program kapsamında destekliyoruz. Üniversite çağındaysa, SKY Experience, SKY Discover gibi yetenek programlarımızla staj imkanı sunuyor, yeni mezun olduklarında da yetenek kazanımı sonrası Mühendis Geliştirme Programı (MGP) kapsamına alıyoruz. Ayrıca LIFT UP ve LIFT UP+ programlarımızla da lisan, yüksek lisans ve doktora dönemlerinde akademik çalışmalarını bizimle birlikte gerçekleştirmelerini sağlıyoruz.
- Genç yeteneklerimize sektörümüzü, şirketimizi ve projelerimizi tanıtmanın yanı sıra bizzat deneyim yaşamalarını sağlayan birçok yetenek programı yürütüyor ve rekor sayıda stajyer kontenjanı sağlayarak katılım imkanını yüksek tutuyoruz. Genç yeteneklerimize, bu programlarımızın başvuru dönemlerini takip ederek katılım sağlayıp bu deneyimi bizzat yaşamalarını tavsiye ediyoruz.
Unilever
Elif Aydın – Talent Acquisition & Employer Brand Manager
Yeni mezunlar iş hayatına atılmadan önce heyecan ve merak dolu bir arayış içerisinde oluyorlar. Bu süreç kendilerini, nereye gitmek istediklerini, hayatta neleri başarmak istediklerini ve hayat amaçlarını yakından tarttıkları bir dönem oluyor. Unilever olarak biz de bu noktada çalışma koşullarında esneklik, seçme hakkı, amaç odaklılık, çevik çalışma biçimi, öğrenme ve gelişim fırsatları, kariyer koçluğu gibi ön plana koyduğumuz farklı uygulamalarımızla yeni mezunların sevdiği, çalışmak istedikleri bir şirket haline gelmekten çok gurur duyuyoruz.
- Hem öğrencilerin hem de yeni mezunların kariyerlerine güçlü bir adımla başlamalarını destekleyen üç ayrı programımız mevcut. Bunlar 3 ay süresince gerçekleşen, proje bazlı yaz staj programımız olan Unilever Liderlik Staj Programı (ULIP), okul devam ederken ya da mezun olunca katılımın mümkün olduğu uzun dönem staj programı GenNext; yeni mezun ve maksimum 2 yıllık deneyime sahip genç yetenekler için tasarladığımız, birçok gelişim, rotasyon ve koçluk fırsatlarından oluşan Unilever Geleceğin Liderleri Programı (UFLP).
- Değişimden, dönüşümden korkmamaları, bilgileri, yaptıkları işleri sorgulamaktan çekinmemeleri, datalara güvenmeleri ve datayı kullanmaları öncelikli tavsiyem olur. Piyasayı, dünyadaki gelişmeleri, teknolojiyi, inovasyonları, trendleri merakla araştırmak, ilgi duydukları konuları dile getirmek, uygulamak için adım atmanın da büyük önemi var diyebilirim. İş ve kariyere odaklanırken, iş beklentilerinin hayat amaçlarına, değerleriyle örtüştüğüne, öğrenme ve gelişim fırsatı sunduğuna ve potansiyellerini zorlayan işlere yöneldiklerine emin olmaları da mutlu bir iş hayatı için belirleyici.
GENÇLER SEÇİMLERİNİ NASIL YAPIYOR?
Hasan Akgül / İTÜ – Metalurji ve Malzeme Mühendisliği / 4.sınıf öğrencisi
Özellikle bünyesinde güvende hissedebileceğim, haklarımın korunduğu bir iş ortamına sahip olmak istiyorum. Öğrenme, tecrübe edinme ve iş kültürünü özümsemem için kurumun sahip olduğu fırsat çeşitliliğinden faydalanabilmek önemli. Tabii ki işin hitap ettiği sektörün ve pozisyonun alanıma olan uygunluğu, mühendislik anlamında gelişebileceğim ve inisiyatif alabileceğim özgürlüğün tanınması da tercih nedenlerim arasında.
Zeynep Naz Özhan / YTÜ – Ekonomi / Yeni Mezun
Çalıştığım şirketi seçmemin en önemli nedeni, global bir yapıya sahip olmasıydı. Bunun yanında fikirlerimin dinlenmesi ve bu fikirleri hayata geçirebilme noktasında bana tanınan alan çok önemliydi.
Pelinsu Çolak / İTÜ – Makine Mühendisliği / 4.sınıf öğrencisi
Tercihimi yaparken şirket vizyonu, pozisyon ve yönetim, kişiye uygunluk ile sosyal ve yan hakları göz önünde bulunduracağım.
Etkin Aktaş / İTÜ – Çevre Mühendisliği / Yüksek Lisans Öğrencisi
Yapılacak iş nedir? Benim istediğim alanda mı? Kişisel uygunluk çok önemli. Ve elbette çalışma saatleri/günleri, maaş ve yan haklar da belirleyici oluyor.
İrem Taşkın / İTÜ – Çevre Mühendisliği / Yeni Mezun
Kariyer hedefime uygun olması, mesai saatleri, çalışma ortamı özellikle dikkat ettiğim tercih kriterlerim. Maaş ve yan haklar da oldukça önemli ve belirleyici.
Şirketin çalışan gelişimine açık olması, kariyer hedeflerimle uyuşması, dinamik bir ekiple çalışmak, oyun alanı yaratılması benim için önemli tercih sebeplerinden sayılabilir.
Haberin PDF’ini indirmek ve diğer detaylar için www.engozdesirketler.com