Finans dünyasındaki kadınlar iyileştirme bekliyor
Deloitte raporuna göre Finans alanında çalışan kadınların temsil oranı %50’nin üzerinde; fakat bu kadın çalışanların önemli sorunları bulunuyor. Kadınlar, sektördeki erkek çalışanlara oranla kendilerini dezavantajlı görüyor, çocuklarına finans sektöründe çalışmayı gönül rahatlığıyla önermiyor.
Türkiye’de profesyonel hizmetler alanında 30 yılı geride bırakan Deloitte, CFA Society İstanbul iş birliği ile yapılan ‘Finans Dünyasında Kadın’ araştırmasını tamamladı.
Araştırmaya göre, hem dünyanın hem de Türkiye’nin gündeminde işgücüne katılım ve istihdam oranı bakımından kadın ve erkek arasındaki farklar ve kadınların katılım oranının artırılması gerektiği bulunuyor. Dünyada erkeklerin işgücüne katılım oranı yaklaşık %80 ve kadınlarınki %50 iken; bu oranlar TÜİK verilerine göre Türkiye için ise sırasıyla %71,6 ve %31,5 olarak öne çıkıyor. Üstelik alarm veren tek tablo, bu konu değil. Zira kadınların temsil oranın yüksek olduğu ülkeler ve sektörlerde bile kadın çalışanların önemli sorunları mevcut. Finans dünyasındaki kadınlar pek çok konuda iyileştirme bekliyor.
Finans sektöründeki kadınların yanı sıra her sektörden şirketlerin finans ve muhasebe birimlerinde çalışan kadınların katıldığı araştırmaya göre, Türkiye’de finans sektöründe kadınların iş gücünde temsil oranı %50’nin üzerinde bulunuyor. Bu oran diğer sektörlere göre yüksek olmakla birlikte, bu kadınların sektörde liderlik seviyesindeki temsili ile paralel değil.
Deloitte Türkiye Danışmanlık İş Birimleri Lideri Sibel Çetinkaya konuyla ilgili olarak; “Türkiye’de finans dünyasında kadınların iş gücünde temsil oranı çok olumlu bir noktada olsa da, yaptığımız araştırmaya göre finans dünyasındaki kadınların iyileştirme beklediği birçok konu ve bu konular hakkında yapılması gerekenlere dair pek çok öneri var” dedi.
CFA İstanbul Society Genel Sekreteri İlke Takımoğlu Homriş; “Finans sektörü kadına en çok yer veren sektörlerden biri olduğu için şanslıyız. Bu sene üçüncüsünü Deloitte Türkiye ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Women in Finance etkinliği ‘Finans Dünyasında Kadın’ anketi ile bir adım öteye taşınmıştır ve araştırma finans dünyasındaki kadınların seslerinin duyulması için bir kanal açmıştır” dedi.
Finans dünyasının kadınları, yaptıkları işi çocuklarına gözü kapalı önermiyor
Araştırmaya katılanların %70’i, finans dünyasının özellikle Türkiye’de çalışmak için zor bir sektör olduğunu, %69’u ise kariyer yolculuklarında kadın kimliklerinden ötürü dezavantajlı duruma düştüklerini belirtiyor. Buna rağmen, katılımcıların %60’ı eğer kariyerlerinin başında olsalar yine finans dünyasında çalışmayı tercih edeceklerini ifade ediyor.
Katılımcıların çoğu finans dünyasında bir kariyer yolu çizmekten pişman olmadığını belirtse de, kızları için finans dünyasını gözü kapalı önermiyor. Kendi kızlarını ya da ailelerinden başka bir genç kadını finans dünyasına teşvik etme konusundaki soru karşısında katılımcıların sadece %8’i her türlü desteği vereceğini iletiyor. %38’i de ancak gerekli uyarıları yaparak teşvik edebileceğini belirtirken; %8’i vazgeçirmeye çalışacağını, %24’ü kesinlikle tavsiye etmeyeceğini ve %22’si yorumsuz kalacağını ifade ediyor.
Finans dünyasındaki kadınların gündemindeki önemli sorunlar
Kadınların finans dünyasını kızlarına içtenlikle önermelerini engelleyen ve iş değiştirmelerine sebep olabilecek birçok farklı unsur var. Kadın çalışanların finans sektöründen/finans birimlerinden ayrılmayı düşünmelerine neden olacak sorunlar önem sırasına göre şu şekilde sıralanıyor:
- İş/özel yaşam dengesinin olmaması
- Terfi/yükselme fırsatlarının sınırlı olması
- Risk unsurunun yüksek olması
- Ücretlerin düşük olması
- Esnek/uzaktan çalışma sisteminin olmaması
- Finansın erkek egemen bir dünya olması
Özellikle ailevi yükümlülükler konusunda finans dünyasının notu pek parlak değil. Araştırmaya katılan kadınların sadece %6’sı finans dünyasının ailevi yükümlülükler konusunda anlayışlı olduğunu, %53’ü zaman zaman anlayışlı olduğunu, %41’i ise hiç anlayışlı olmadığını düşünüyor. Ailevi yükümlülüklerini yerine getirirken kariyerinin zarar görmediğini düşünen finans dünyası kadınlarının oranı ise sadece %17’dir.
Öte yandan, finans dünyasında kadınlar seslerini erkeklerinki kadar duyurabildiklerini düşünmüyor. Kadınların yalnızca %64’ü çoğu zaman ve %26’sı bazen fikirlerine erkek çalışanların görüşleri kadar değer verildiğini ifade ediyor. Ayrıca, araştırmadan finans dünyasında performans değerlendirmelerinin adaletsiz olmadığı yönünde bir algı olduğu ortaya çıkıyor.
Katılımcıların %70’i, finans dünyasında kadınların liderlik derecesinde/C seviyesinde yetersiz oranda temsil edildiğini düşünüyor.
Erkeklerin daha fazla maaş aldığı düşünülüyor
Kadınların %69’u terfi değerlendirmelerinde kadın ve erkelerden eşit seviyede performans beklendiğini düşündüklerini ifade ediyor. Kadınlardan daha yüksek performans beklendiğini düşünenlerin oranı ise sadece %21 seviyesinde kalıyor. Fakat iş paraya gelince durum farklı; ücret adaletsizliği kadınların gündemindeki önemli bir konu olarak ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre her 2 kadından 1’i, kendileri ile aynı pozisyonda görev alan erkeklerin kendilerinden daha fazla ücret aldığını düşünüyor.
Finans dünyasındaki kadınların önerileri
Finans dünyasında kadınların bu sorunlar karşısında yeterli seviyede dayanışma içinde olmadıkları gözlemleniyor. Araştırmaya katılan kadınların %88’i şirket içi/sektörel kadın örgütü ya da kadın destek grubu gibi bir yapılanmalarının olmadığını belirtiyor. Ayrıca katılımcılara gereken iyileştirme adımları sorulduğunda, sıraladıkları önemli maddeler arasında bu unsur da yer almıyor.
Kadınları finans dünyasına çekmek ve orada mutlu bir şekilde çalışmalarını sağlamak için önemli adımlar ise şöyle:
- Çalışanlar için rol model olabilecek kadın lider örneklerinin görünürlüğünün artırılması
- Esnek/uzaktan çalışma olanakları
- Formal ya da informal mentorluk programları
- Tanımlanmış kariyer planı
- Kişiye özel kariyer seçenekleri, eğitim ve gelişim programları
Katılımcıların %28’i son yıllarda sektörde kadınlar lehine yapılan iyileştirmeler konusunda pozitif değişimler olduğunu ve %23’ü değişim yönünde küçükte olsa adımlar atıldığını belirtse de kadınların değişim yönünde daha fazla beklentisi ve yapılması gerekenlere dair önerileri mevcut.